İçeriğe geç

Erzurum Tortum Kürt mü ?

Erzurum Tortum Kürt Mü? Bir İzmirli’nin Perspektifiyle

Şimdi, gelin hep birlikte şu meşhur soruya, yani “Erzurum Tortum Kürt mü?” sorusuna kafa yoralım. Ama önce, bir İzmirli olarak şunu söylemek zorundayım: Benim için Erzurum, ‘soğuk’ ile özdeşleşmiş bir yer. Hani o buz gibi rüzgarlar, yerle bir eden soğuklar var ya, işte öyle bir şey. Ama Tortum? Ahh, Tortum! Tortum, öyle çok kültürlü, öyle çok sorusu olan bir yer ki, sormadan duramıyorsun.

“Erzurum Tortum Kürt mü?” sorusu da tam böyle bir şey işte! Şehirdeki herkesin “Benim sorum kesin çok komik, çok zekice bir şey” dediği o sorulardan. Ama ne yazık ki, bu kez gerçekten de komik bir tarafı yok gibi… Çünkü herkesin cevabı farklı! Bunu, bir arkadaşımın Erzurumlu olmasıyla iyice fark ettim. Ve dedim ki, “Hadi bakalım, bu yazıyı yazmak bana düşer.”

İzmirli’nin Sorusu: “Kürt mü, değil mi?”

Bir gün, İzmir’de çayı elimde, Göztepe’nin sahilinden akşam rüzgarını hissederken, bir arkadaşım Erzurumlu Tortumlu olduğunu söyledi. Ben de, “Peki ya Erzurum Tortum Kürt mü?” diye sormadan duramadım tabii. “Ya, nereden çıktı bu soru?” diyerek gözlerini devirdi. Hani, o klasik “Yahu senin ne işin var bu soru ile?” bakışları var ya, işte aynen o bakışı attı.

Ama ne yapalım? İnsan merak ediyor, arada soru sormadan duramıyor işte! “Kürt mü?” dedim, çok meraklı ve biraz da neşeli bir şekilde. Bu, İzmirli şehrini sevmenin verdiği rahatlıkla sormuş bir soru aslında. Erzurumlu arkadaşım ise biraz şaşkın, biraz sinirli şekilde “Ya, bu soruyu doğru soramazsan, gerçekten anlamadın!” dedi. Durum biraz gerildi.

Ama tabii ki iç sesim devreye girdi. “Eminim ki, hiç kimse ‘Kürt mü?’ sorusunu bir Erzurumlu’dan, hele Tortumlu birisinden sormamalı!” dedim içimden. Gerçekten de, herkesin kimliğine dair bir şeyler söylemek, bu kadar derin bir soruya, bir şehir, bir köy üzerinden yaklaşmak bence biraz yersiz gibi geldi.

Hadi, Tortum’a Gidiyoruz: Ortamın Havası

Şimdi, İzmirli bakış açısıyla düşününce, Erzurum’a ya da Tortum’a gitmek de ilginç bir deneyim olacak gibi. Yani, anca giden gittiği zaman fikir sahibi olurmuş, demek ki? Bir arkadaşım Erzurum’a bir hafta sonu ziyaretinde bulunmuştu. Çıktık, birkaç fotoğraf çektik, oradan buraya gitti. Ama işin özü şu ki, Erzurum’un Tortum ilçesi bir yanda geleneksel, bir yanda modern.

Benim hayalimdeki Erzurum, soğuk ve temiz, ama aynı zamanda halkın çok samimi olduğu bir yer. Kısacası, kimse “Kürt mü, değil mi?” diye sormuyor. Hatta, bazen İzmirli olarak, bu tarz soruları sormaktan çekiniyorum. Çünkü içeride bir yerlerde, “O soruyu sorunca mı seni daha çok sevecekler?” diyorum. Soruları soran ben olduğum için, bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum ama sonra o soruların kimseye fayda sağlamadığını fark ediyorum.

Sonuçta, Tortum’un Kimliği: Çeşitlilik!

Şimdi işin komik kısmına geliyorum. Aslında Erzurum Tortum, Kürt mü, değil mi sorusu, soran kişiye göre değişiyor. Bir gün, bu soruya böyle doğru dürüst bir yanıt verebilir miyim diye düşündüm. Hani her soruya aynı şekilde yaklaşmamalı, ya da aynı etiketlerle tanımlamamalıyız. İnsanlar, nereden geldiklerinden bağımsız olarak çok farklı yerlerden oluşuyor ve her biri kendi kimliğini farklı bir şekilde taşır. Bunu gerçekten takdir etmeliyiz.

Beni en çok etkileyen şeylerden biri şu: “Erzurum Tortum Kürt mü?” diye sormak, aslında kimlikleri basitleştirmenin bir yolu gibi geliyor. Ama kimlikler çok karmaşık. Bir yandan Kürt, bir yandan Türk, bir yandan Alevi ya da Sünni. Birçok faktör bir araya geliyor ve her insanın kimliği o kadar çok şeyin karışımı ki, bir etnik kimlik üzerinden tanımlamak doğru olmaz. Tortum’a gittiğinizde, bölgeyi tanıdıkça, kimlikler arasındaki zenginliği fark ediyorsunuz.

Yani, Erzurum Tortum’daki yaşam, bana göre tam bir çeşitlilik örneği. “Kürt mü?” sorusunu sormak yerine, daha çok “Tortum nasıl bir yer?” diye sormak daha anlamlı bir soru olurdu. Hem soğuk bir Erzurum rüzgarı, hem de sıcak bir sohbetin kesiştiği bir yer işte, Tortum.

Bir Sonraki Sorunuzu Bekliyorum!

Sonuç olarak, “Erzurum Tortum Kürt mü?” sorusu, bir İzmirli için hem komik hem de düşündürücü bir soru. Kendi içimde düşündükçe, bir yandan “Aha, sormam gereken soruyu sordum!” diyorum, bir yandan da içimden, “Gerçekten de bu soruyu sordum mu?” diye sorguluyorum.

Geriye sadece şunu söylemek kaldı: Kimseyi, sadece coğrafyası ya da etnik kimliği üzerinden tanımlamamak lazım. İnsanların geçmişi ve kökeni önemli olabilir, ama bence asıl önemli olan, insanın kim olduğudur. Bu yazıyı okurken umarım biraz güldürürken, aynı zamanda düşündürmeyi başarabilmişimdir.

Şimdi, bir sonraki soruda görüşmek üzere!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
vdcasino.online