Net konuşuyorum: “Yediemin ücreti kime aittir?” sorusunun etrafında dolaşmayı bırakalım. Kural basit ama pratik karmaşık: Ücret, takip gideridir; başta alacaklı avans öder, nihai yük borçludadır ve satış olursa bedelden öncelikle karşılanır. Hukuk böyle der; uygulama ise çoğu zaman sisli bir ara sokak. Gelin, sis perdesini aralayalım. :contentReference[oaicite:0]{index=0}
Kısa cevap: Yediemin ücreti, icra takip gideridir. İİK m.59 gereği alacaklı bu masrafı avans olarak yatırır; süreç sonunda borçluya yükletilir. İİK m.88/2 “muhafaza masrafı peşinen alacaklıdan alınır” der. Satış yapılırsa, ortak masraflar (yediemin dahil) satış bedelinden önce düşülür. Haciz kalkıp mal borçluya iade edilecekse, borçlu tarife uyarınca ücreti ödeyerek teslim alır. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
Yediemin ücreti kime aittir? “Metin net, uygulama muğlak” paradoksu
Kanun metni açık: Takip masrafları borçluya aittir; ancak alacaklı, yapılmasını istediği işlem masrafını avans olarak peşin öder ve ilk giren paradan masrafını alır. Ayrıca taşınırların muhafazası masrafı peşinen alacaklıdan alınarak yapılır. Bu iki düzenleme, “kimin cebinden çıkar?” sorusuna hem zaman hem de nihai yük bakımından çift katmanlı bir yanıt getirir. :contentReference[oaicite:2]{index=2}
Satış olursa: Ücret önce masraftır, sonra paylaşım gelir
Satışa gidildiğinde, bütün alacaklıları ilgilendiren ortak masraflar (yediemin, çekici, nakliye vb.) önce satış bedelinden düşülür; kalan tutar takip masrafları ve faizler dâhil alacaklara paylaştırılır. Yani satış gerçekleştiğinde yediemin ücreti, alacak-borç tartışmasının önüne geçer: kasadan ilk çıkan odur. :contentReference[oaicite:3]{index=3}
İade olursa: 88/a “parasını öde, malını al” diyor
Haciz kalkmış ve mal hâlâ yediemindeyse, icra dairesi borçluya tebliğ yapar: 10 gün içinde tarifedeki yediemin ücretini öde, malını teslim al. Ödenmezse tasfiye süreci işler. Bu, “satış yoksa kim öder?” sorusunda borçlunun sorumluluğunu çıplak biçimde ortaya koyar. :contentReference[oaicite:4]{index=4}
Ücret nasıl belirlenir? “Tarife var, keyfîlik yok”
Bugün ücret, Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği Ücret Tarifesi ile belirleniyor. Çilingir, çekici ve nakliye dahil tüm kalemler Ek-1 tabloya göre hesaplanıyor. Bu tarife, 21 Aralık 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı; yani “neye göre bu kadar?” sorusunun cevabı artık masanın üzerinde. :contentReference[oaicite:5]{index=5}
Motorlu araç dosyaları: Avans çıtası daha da yüksek
Plakalı araçlarda uygulama daha sert: Kıymet takdiri ve satış giderlerinin yanı sıra muhafaza giderinin tamamı çoğu kez satış talebiyle birlikte peşin yatırılmadıkça, satış talebi geçerli sayılmaz. Peki bu ne demek? Alacaklı, süreci yürütebilmek için yediemin kalemi dâhil ciddi bir nakit tamponu bulundurmak zorunda. :contentReference[oaicite:6]{index=6}
Zayıf halkalar ve tartışmalı noktalar
1) “Ücreti kim tahsil eder?” belirsizliği: Tarife net olsa da, dosya satışsız kapandığında veya iade senaryosunda, yediemin işletmelerinin doğrudan borçluya yönelmesi sahada sık görülen bir gerilim. Oysa icra dosyası çalıştırılmadan kesilen “fahiş fatura”ların önünü tarifeye sıkı bağlılık keser. :contentReference[oaicite:7]{index=7}
2) “Alacaklı zaten ödedi, ama geri alamadı” sendromu: Avans yatıran alacaklı, ya satışla masrafını kurtarır ya da satışsız kapanan dosyada takip stratejisinin bedelini üstlenir. Bu yüzden strateji, masraf-fayda hesabıyla şekillenmeli; “her dosyada satış” refleksi değil. :contentReference[oaicite:8]{index=8}
3) “Denetim zayıflığı” sorunu: Yediemin ücreti bir tarife işidir. Fakat sahada tarife dışı talepler ve geriye dönük astronomik bedeller hâlâ tartışma yaratıyor. Tarife ve 88/a mekanizmasının disiplinle uygulanması bu alanı şeffaflaştırır. :contentReference[oaicite:9]{index=9}
Provokatif sorular: Konfor alanını terk edelim
- Avans yükümlülüğünü alacaklıya bindirip “satış çıkmazsa kader” demek, icra ekonomisini sağlıklı kılıyor mu? :contentReference[oaicite:10]{index=10}
- Satış bedelinden ortak masrafların mutlak önceliği, küçük alacaklıları görünmez kılmıyor mu? :contentReference[oaicite:11]{index=11}
- Haciz kalktığında borçlunun 10 gün içinde ücreti ödemeden mala erişememesi, etkin bir teşvik mi yoksa yeni bir eşik mi? :contentReference[oaicite:12]{index=12}
- Motorlu araçlarda muhafaza giderinin “tamamını” peşin istemek, tahsil süreçlerini hızlandırırken adil mi? :contentReference[oaicite:13]{index=13}
Son söz: Yediemin ücreti kime aittir? “Zaman” ve “nihai yük”ü ayırın
Çizgi çekelim: Yediemin ücreti, takip gideridir; alacaklı avans verir, nihai yük borçluya aittir; satış olursa ücretler önce satış bedelinden düşülür; haciz kalkıp iade gerekiyorsa borçlu, tarifeye göre ücreti ödeyerek malını teslim alır. Kural bu kadar berrakken, geriye kalan; tarife disiplinini korumak, avans–nihai borçluluk ayrımını tüm taraflara açıkça yazmak ve dosya stratejisini gerçek maliyet üzerinden kurmaktır. Aksi halde, bedeli her seferinde hukukun meşruiyeti öder. :contentReference[oaicite:14]{index=14}